15 Temmuz Gecesi ve Sonrasında Neler Oldu?

Vaka-i Şer Sırasında ve sonrasında neler oldu: 1/ 15 Temmuz 2016 tarihinde Atina’da gü15zel bir deniz havası hakimdi. O gün mesai çıkışında 18:16’da ailemle birlikte denize girmek için girişi paralı Balux Cafe’nin sahiline giriş yaptım.

• Deniz öncesinde 15 Temmuz günü mesaide ise; – 07 Ağustos tarihinde planlı 3 yıllık görev süremin dolması öncesinde Atina’ya gelmek isteyen birçok benim meslekten ve eşimin ise TR’deki eski işyerinden arkadaşıyla gelişleri hakkında planlama yaptık.

• – Eşimin bayan arkadaşına vize için Türk Büyükelçiliğinden davetiye alarak Yunan Konsolosluğu/aracı kuruma iletti, – Oğlumu 30 Haziran 2016 tarihinde kendisiyle Türkiye’ye giderek kaydettirdiğim Pakistan Int’l School’a ödendi makbuzunu göndererek teyid almakla meşguldüm.

• 18:16’da giriş yaptığım beach’ten 21:30 sonrasında döndüğüm evimin üst katında deniz sonrası banyo yaparken, eşimin TV haberleri açması sonrasında yine bir terör saldırısı oldu zannıyla bana yüksek sesle seslenmesiyle TR’deki gelişmelerden haberim oldum.
• Telefonda 1995 mezun grubunun yazışmalarında özellikle görevde olmayan subayların neler olduğunu öğrenmek için görevdekilere bolca mesaj attığı ve Sahil Güvenlik’te görevli 1 arkadaşımın 21:49’da gruba cevap olarak attığı “Arkadaşlar bizi mesaiye çağırdılar” mesajı ile…

• Herkes daha da meraklanarak gelişmeler ve gerçek hakkında birşeyler öğrenmek için sorgulamayı artırmıştı. İlerleyen saatlerde bana göre günün en isabetli değerlendirmesi 23:20’de yeni emekli olmuş bir arkadaşımdan gelmişti.

• 22:00 sularında ise Silahlı Kuvvetler Ataşesi, Ataşelik personelini ve beni ayrı ayrı arayarak neler olduğunu bilip bilmediğimiz yönündeki sorusuna cevaben ben, kendisine TR’deki Sahil Güvenlikçi arkadaşımın “Mesaiye çağrıldıkları” yönündeki paylaşımını aktardım.
• Kendisi de bana; kendisinin ve diğer personelin de olaylardan habersiz olduğunu bildirdi. (O gün zaten izin dönemi olması nedeniyle Hava Ataşesi Girit’te, 1 idari Ataşe Yunanistan dahilinde izinde bulunuyordu.)
• Silahlı Kuvvetler Ataşesi aramalara eş zamanlı olarak Ataşelik personelinin kontrolsüz hareket etmemesi maksadıyla oluşturduğu whatsapp grubundan 21:59’da da gönderdiği ilk mesajında; -Birşey öğrenirsek kendisiyle paylaşmamızı, -Bilgi yaymamamızı, Kimseyi taciz etmememizi, -NTV’de Başbakanın açıklamasını dinlememizi istiyordu. @sabah @Aksam “Ataşeler darbe yaptı”diye topluma pompalanan, @MevlutCavusoglu‘nun da @ntv vasıtasıyla dünya ajanslarına önünde okuduğu metinden duyurduğu Vaka-i Şer’den belirttiklerimden daha fazla haberdar değildik.

• Genekurmay Başkanlığında bağlı olduğumuz amirden, 2 yıl önce genel konuların hızlı koordinesi maksadıyla kurulan Ataşeler Whatsapp Grubu vasıtasıyla aynı akşam 22:40’da gelen”TSK YÖNETİME EL KOYMUŞTUR. Tüm muhataplarınıza iletin.”şeklindeki emirle durumdan haberdar olduk.

• Gruptaki personelden çoğunluğu, TSK’da amirin emrinin alındığı ve anlaşıldığının ifadesi olan “emredersiniz”cevabını veriyordu. Ancak genel uygulama olarak bu ifade emrin yerine getirilmesi anlamı taşımıyordu.
• Zaten “emredersiniz” diyen kişilerden bazıları ilerleyen saatlerde “Komutanım sizin dediğinizin aksine şeyler oluyor” “Başbakan, Bazı Komutanlar açıklama yapıyor” “bize neler olduğu konusunda tam bilgi verir misiz?” gibi sorular da bunu teyid eder niteliktedir.
• Aslında bize gelen mesajda daha önemli bir nokta var. “TSK Yönetime El Koydu” deniyor. Yani bizim gibi çoğu asker “darbe komuta zinciri içerisinde gerçekleştirildi” diye kandırılmış gözüküyor. Ya da başlangıçta öyleydi bilemiyorum.
• Burada şunu da ilave edeyim. Büyük çoğunluğunu okuduğum Deniz Kuvvetleri iddianamelerindeki ifadelerde “Terör Saldırısı tehdidi gerekçesi ile çağrıldık” deniyor. Bunlardan çoğu da bana oldukça inandırıcı geliyor.
• Neden mi? Sizinle”Merdi Kıpti Şecaat Arzederken Sirkatin Söylermiş” misali medyaya yansıyan şu habere kulak verelim. “Terör saldırısı var diye gitmiş, darbe olduğunu öğrenince intihar etmiş.” Diğer subay/astsubay/erler de aynı şeyi söylemiyor mu?

• Tek fark intihar etmemeleri. İnsan’ın canına kıymasının kolay olmadığı bir hakikat. Astsubayımıza rahmet diliyorum. Terör Tehdidi gerekçesiyle birliklerine getirtilip, darbeci suçuyla yargılananlar için de gerçeyin bir an önce ortaya çıkmasını temenni ediyorum.

Türkiye‘den samimi olduğumuz silah arkadaşlarımızdan gelen bilgiler “Askerlerin toplu şekilde üniformalı olarak birliğe çağrıldığı” yönündeydi.

• #TSK‘da toplu bir hareket varmış algısına kapıldığımız sırada 22:02 BB #binali darbeyi “bir grubun çılgın girişimi” olarak tanımlıyordu. Ataşelik ne oluyor diye pür dikkat kesildiği sırada, MIT müşteşarı Hakan Fidan ve Dz.K.K Ora.B.Bostanoğlu henüz darbeden habersizdi.
• Öyleki; Fidan (22:30) #diyanet İşl.Bşk. @DIBMehmetGormez  “#dolar‘ım yoksa Allah’a sığınabilir miyim” konulu #vaaz alırken ve Bostanoğlu (22:23) ise düğünde takı merasimi sırasına girmiş doların %200 değer kazanacağından habersiz geline $ takıyordu.
• #Allah‘ın işi işte; Dz.K.K Bostanoğlu, @DIBMehmetGormez, Hv.K.K. A.Ünal, CB Erdoğan, Fidan ile ortak yönümüz vardı. Ben de darbeyi eşimden öğrenecektim. Ama tek farkla, ben taa #Yunanistan‘da bile onlardan daha önce haberdar olacaktım.
• #TSK Ataşesi; emekli bir generalden aldığı bilgiyi “BB’nın açıklamasını doğrular nitelikte darbenin küçük bir grup tarafından yapıldığı” şeklinde bize aktarıyordu.

• Genelkurmaydan gelen mesaj sonrasında ise SK Ataşesi kimsenin kontrolsüz hareket etmemesi maksadıyla biran önce ofiste toplanmamız için araçlarımızla intikal etmemiz yönünde emir veriyordu. Personelini arıyarak da”kimseye konu hakkında bilgi vermeyin”emrini tekrarlıyordu.

• Nihayetinde, izin de olan Hava Ataşesi hariç diğer ataşelerin ofiste toplanması sonrasında, televizyondan CB ve komutanların söylemeri ve diğer gelişmeleri takip etmekten başka da herhangi bir faaliyette bulunulmamıştır.
• Ofisteki gelişmeler #CCTV kamerası vasıtasıyla Büyükelçilik tarafından izlenmiş ve kayıt altındadır.
• 300 vatandaşımız #şehit edildikten sonra, tv’ye çıkarak #darbe hakkında açıklama yapan komutanlara şunu sormak hakkımdır. “Neden yetiştirildiğiniz erdemle hareket etmeyip personelinizi başı boş bırakıp, personelinizi ve sonuçları itibarıyla ülkeyi kaderine terk ettiniz?”
• #darbe sırasında gelişmeleri kontrol altında tutmak için #kurmaylık ve #liderlik vasıflarını sergileyen Albay rütbesindeki Silahlı Kuvvetler Ataşesi ve Deniz Ataşesi darbeci ilan edilirken, garajlarda saklanan ve yeri belli olmasın diye 24 saat kaçan; ancak ertesi gün “emniyet amirinin telkinleri”yle (2014,2015 yıllarında kendisinin terfi ettirdiği komutanları değil de) güvendiğini söylediği bir kaç bnb, yb, albayı arayan Deniz Kuvvetleri Komutanına bu şehitlerin kanı ve mağdur edilen personelinin hesabı sorulmaz?

• Ya da Bostanoğlu paşa gibi askerlik vasfına sığmayacak şekilde, aynı refleksle Fenerbahçe Orduevinin bahçesindeki küçücük ağaçlık alana saklanan Donanma Kom.Ora.Veysel Kösele’ye sonuçları itibarıyla vatanın düştüğü bugünkü durumun hesabı neden sorulmaz?

• 2 yıl boyunca sizden emir alan ve tereddütsüz uygulayan, hatta o gün 01:00’da televizyona çıktığınızda da sizi pür dikkat dinleyerek, emrinize uygun hareket eden biri olarak soruyorum. Neden yaptınız Komutanım neden?

Yazar; Halis Tunç‏